End Hikayesi 1.bölüm

'Eğer ‘günah’ varsa, en çok ‘zaman’ için acı çekmeliyiz.’

* * *

“Hoş geldin. Hemen istiyor musun?”
“Demek ne için geldiğimi biliyorsun. Neyse... evet, hemen istiyorum.”
“İnsanlar beni başka bir sebepten dolayı ziyaret etmez. Al bakalım. İstediğin şey bu.”
“Eğer...başaramazsam, ölür müyüm?”
“Elbette. Yoksa zevki nerede kalırdı?”
“Anladım...”

* * * * *
Uzun boş bir sokak. Sokağı çevreleyen uzun ve kısa binalar. Sokağın sonunda iki tarafa yönelen yol. Ortasını kapatan büyük bir bina. Büyük binanın en tepesinde duran büyük bir elektronik saat. Saat 20:00’ ı gösteriyor. Ya da birazdan geri sayım başlayacak ve yirmi dakikadan geriye doğru gidecek. Sokağın başında yatan bir çocuk. Gözlerini yeni yeni açıyor. Kendine gelmeye çalışıyor. Başını ovuyor. Belli ki ağrısı var. Elleri ile destek alıp ayağa kalkıyor. Gözlerini kocaman açıp etrafa bakıyor. Belli ki tanıdık hiçbir şey yok etrafta. Hatta korkmaya bile başlıyor. Arkasına bakıyor. Sokağın başında olduğunu anlıyor. Arka taraf tamamen binalar ile kapatılmış çünkü. Etrafta bu çocuk dışında kimse yok gibi gözüküyor.

Silkelenip yürümeye başlıyor. Şimdilik amacı, üstünde saat olan binanın önüne gitmek gibi gözüküyor. Yürüyor sokakta. Boş gibi gözüken binaların önünden geçiyor. Sonunda büyük binanın önüne geliyor. En tepede saat binanın bir ucundan diğer ucuna monte edilmiş bir şekilde duruyor. Binanın en altında ise iki tarafına yerleştirilmiş büyük hoparlörler var. Birazdan yayın yapmaya başlıyacaklar gibi duruyorlar. Kafasını yukarı dikiyor. Saate uzunca bakıyor. Ne saniyesinde ne de dakikasında değişme oluyor saatin. 20:00 şeklinde duruyor.

* * * * *

“Hazır mısın?”
“Evet ama çok korkuyorum.”
"Zaten bunun için buradasın.”
“Biliyorum ama yine de...”
“Sakin ol.”
"Neler ile karşılaşacağım? Yaratık olucak mı”
“Bu tamamen senin bilinç altına bağlı. Sadece sonunda çok dikkatli olman gerekiyor, tabi oraya kadar gelirsen.”
“Niye, sonunda ne var?”
“Hadi ama. Tadını kaçırmaya başlıyorsun.”

* * * * *
Hoparlörlerden beklenen ses yükselmeye başladı. Etrafı uğultu sarmaya başladı. Giderek yükselen uğultu bir melodiye* dönüştü. Ve melodilerde parçayı oluşturmaya başladı. Şimdi demin boş olan sokak müzikle doluyordu. Arkasına dönüp baktı. Müzikten başka bir şey yoktu. İki yanından uzanan yollara baktı sonra. İki tarafta binalar ile çevrilmiş uzun sokaklara sahipti.
Yukarlardan gelen mekanik bir sesle hemen başını yukarı çevirdi. Elektronik saatin geri sayım için ayarlanmış olduğunu anladı. 19:55’ i gösteriyordu şimdi. geri sayımın başlaması ile ne için orada bulunduğunu anladı. ‘Korku, yüzleşme, yirmi dakika, geri sayım...’ Aklı yavaş, yavaş yerine gelmeye başlıyordu. ‘End’ i içmişti. Şimdi uyuşturucunun etkisindeydi. Ve emin olduğu bir şey daha vardı. Bu sokaklarda gezinen bir tek o değildi. Yakında karşısına hiçte hoş olmayan sürprizler çıkacaktı.
*Massive Attack- İnertia Creeps

* * * * *
“Gitmeden önce şu kağıdı imzalamanı istiyorum.”
“Nedir bu?”
“Eğer ölürsen bana bir şey olmasın diye.”
"İyide bu yasalmı ki?”
“Ah arkadaşım, bu dünyada yasal olduğuna inanamayacağın o kadar çok şey varki. Ayrıca senin neyin beklediğini biliyorsun değil mi? İstersen bir kez daha anlatayayım.”
“Bir kez daha dinlememde bir sakınca yok sanırım.”
“Şu an elinde tuttuğun iksir ‘End’ iksiridir. Seni bu dünyadan alıp, gerilimin hükmettiği bir dünyaya sokar. Sadece yirmi dakikan var oradan kurtulabilmen için. Bu dakika içinde kurtulamazsan sonsuza kadar orada kalıcaksın. Ve büyük ihtimalle de fazla yaşayamazsın. Bu bir çeşit korku ile yüzleşme seansıdır. Bunu yaparken karşına temelde senin yarattığın belli başlı şeyler çıkacak. Umarım bunlarla en iyi şekilde mücadele edersin. Bu arada o dünyada uyandığında olayları hemen kavrayamıcaksın. Bu tamamen beyninle alakalı bir şey. Umarım bir an önce neler olduğunu anlarsın o dünyaya gittikten sonra. Sana başarılar dilerim, arkadaşım.”
“Peki daha önce bunu deneyipte kurtulan oldu mu?”
“Bunun hakkında konuşamam üzgünüm.”
“Peki, içiyorum artık. Tekrar görüşmek üzere.”

* * * * *

Evet çok güzel

İyi güzel de anket kapanmış Hikaye güzel sağol ...

Saolun beyler...

hikaye güzelmiş kanka
bu arada misfir km

tanrı mısafırı kım odlgunu bılmıoz D:D:D:D:D:D

bende anlamadım ya misafir yazamaki bilmem

tanrı misafiri dediğin ukalata falan getirir bu... direk konuya dalıyo :D

doğru nwalla

misafir yarın bi paket çukalata kap gl ya :D:D:D:D:D

ne çikolatası ben iskender istiyom

oldu bnde bi porsion pilav üstü dönr yanındada ayran çoban salatası sonrada künefe :D:D:D

senmi kötü dedin hikayeye

yok hikaye güzel ya

hadi ordan anketi diyorum

evet o demiştir pohaha:D

bn mi

kuru iftira bn evet ddim

kim kötü dedi o zamn

ahmet :D:D:D:D olabilir mi

ahmet alınma ha

yok canım alnmaz

alınır mı hiç

ahmet nrde gitti mi

walla hikaye güzel ya